TARİH SAYFANIZ

Sizi bilgiye ulaştıran adres

3 Ocak 2017 Salı

'Kayserililer Ermeni İddiası Yalanı'

   Kayseri uzun yıllardır tarihe ev sahibi yapan şehirler arasında gelmektedir. Gerek coğrafi konum itibariyle Anadolu’nun ortasında yer alması, gerekse Hititlere kadar dayanan bir ticaret merkezi olması nedeniyle önemli bir şehir olarak bilinmektedir. Özellikle kervansarayların Kayseri üzerinde kurulması ticaretin önemli merkezlerinden biri olmasının da en büyük kanıtlarından biridir. Kayseri ticaret merkezi olması ile birlikte birçok medeniyetten insanların ortak buluşma noktası olmuştur. Kayseri’de Türk’ü, Rum’u, Ermenisi bir arada yaşıyordu.

8 Eylül 2016 Perşembe

Ordu’da Tahtta Oturan 2100 Yıllık Kibele Heykeli Bulundu

Ordu’da, Kurul Kalesi ve yerleşmesinde 2100 yıllık olduğu tahmin edilen 110 santim yüksekliğinde, mermerden ve tahtta oturan Ana Tanrıça Kibele heykeli bulundu. Heykelin Türkiye’de yerinde bulunan ilk mermer heykel olduğu da belirtildi. 25 arkeolog tarafından yürütülen kazı çalışmaları Ordu’nun Altınordu İlçesi Kurul Kalesi'nde sürüyor. Yapılan kazıda bulunan  yaklaşık 200 kilo ağırlığında ve 110 santim boyunda tahtında oturan Ana Tanrıça Kibele heykelinin mermerden olması ve oturur vaziyette olması sebebiyle dikkat çekiyor.


29 Temmuz 2016 Cuma

Mısır'da Mumyada Ortaya Çıkan İlginç Dövme

Vücudunda birbirinden ilginç onlarca dövme olan ve 3000 yıldan daha eski bir Antik Mısır kadın mumyası bulundu.

3000 yıllık kadın mumyasının vücudunda bulunan lotus çiçeği, inek ve kutsal göz gibi dövmeler, kadının dini statüsü ya da ritüel davranışları hakkında bilgi verebilir.3000 yıllık kadın mumyanın vücudunda inanılmaz derecede iyi korunmuş dövmeler, bir Antik Mısır mumyasında bugüne kadar bulunan ilk resimler olma özelliğini taşıyor. Daha önce Antik Mısır mumyaların da görülen dövmeler desenlerden oluşuyordu.

                                                          FOTOĞRAF


13 Haziran 2016 Pazartesi

Gladyatör

Kökeni Gladius: kılıç olduğundan 'kılıçla dövüşen kişi' demektir. gladyatör geçmişi, Etrüskler'in savaşlarda yitirdikleri kişilerin onuruna düzenledikleri cenaze törenlerinde düşman savaş esirlerini dövüştürerek "ölülerin kanına karşılık düşman kanını akıtma" geleneğine dayanır. Bu yoldan akıtılan düşman kanının ölülerin ruhunu rahatlatacağına inanılmaktaydı. Roma'daki ilk gladyatör gösterisinin i.ö. 264 yılında, Brutus Pera adında birinin ölen iki oğlu için düzenlediği cenaze töreninde yapıldığı kabul edilir.

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Nuri Demirağ'ın Hayatı ve Bilinmeyen Başarıları

Türkiye Cumhuriyeti demir yolları inşaatının ilk müteahhitlerinden ve Cumhuriyet  devrinde Türkiye'nin sanayi kalkınmasını sağlayan ve iş hayatının yanında hayırsever insan olarak tanınmıştır.1886 yılında Sivas'ın Divriği kasabasında doğar.
Öğrenimini memleketinde yapmış ve aynı okulda öğretmen olarak tayin edilmiş, Ziraat Bankasının açtığı sınavı kazanarak, bu bankada çalışır. Maliye Bakanlığının açtığı bir sınavı da kazanarak, bankacılıktan maliye hizmetine geçmiş, İstanbul'a gelerek maliyenin her kademesinde memur olarak çalışmış ve daha sonra Maliye Müfettişi olmuştur.
Türkiye’nin demir yolu ağının bir bölümünün inşasını gerçekleştirmiş ve bu nedenle kendisine Mustafa Kemal Atatürk tarafından “Demirağ” soyadı verilmiştir.Nuri Demirağ, 1936 yılında havacılık sanayinin ilk temellerini atmaya başlar.
 İlk iş olarak 10 yıllık bir plan - program hazırlattır. Bu program gereği, Beşiktaş Barbaros Hayrettin İskelesinin yanında uçak Etüd Atölyesini kurar. Bu uçak atölyesi kısa bir sürede dev bir fabrika haline gelir.

29 Mayıs 2016 Pazar

GÖZDE TİCARET KOLU: SARRAFLIK

Sarraf lügatlara göre sarf eden, harcayan, bir başkası adına para ile iş gören veya gördüren gibi manalar taşımakla birlikte, o zamanlarda bankerlik, finansörlük vb. gibi fonksiyonları icra eden bir mesleğin adıdır.
Sarraflık mesleği; altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerin ticaret eşyası olarak kullanılmaya başlandı.Helal kazancın onda dokuzunun ticarette olduğunu bildiren ve ticarete önem veren İslam dininin yayıldığı zamanlarda, altın ve gümüş paralar, ticaret vasıtası olarak kullanılmaya devam edildi. Bu sebeple sarraflık mesleği, revaçta olan bir meslek haline geldi. Dört halife ve Emeviler devrinde İslam devletinin sınırları genişledi.

25 Mayıs 2016 Çarşamba

AUGUSTE RODİN'İN DÜŞÜNEN ADAM HEYKELİ

Fransız heykeltraş Auguste Rodin'in 1900'lü yıllarda yaptığı ve şu anda Rodin Müzesinde bulunan Düşünen Adam heykeli,tüm dünyada felsefi düşünmenin simgesi haline gelmesine karşılık,Türkiye'de bir akıl hastanesinin bahçesine yerleştirmek değişik bir bakış ve anlayış açısıdır, Çünkü diğer gelişmiş ülkeler bu heykeli müze ve üniversite gibi bilgi yuvalarında kullanmakta iken,bizde tam tersine sanki fazla düşünmenin sonu burasıdır der gibi bir anlam yüklenmeye çalışılmıştır. Türkiye'deki heykelin hikayesi ise; 1950 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi başhekimi Fahri Celal bey bu heykeli bir dergide görür ve bir kopyasının bahçeye yapılmasını ister.Ancak yeterli ödenek çıkaramayan başhekim,o sırada hastanede tedavi gören bir heykeltraştan bunun yapımını rica eder. Heykeltraş kabul edip yapıma başladıktan kısa bir süre sonra emeğinin karşılığını artık alması gerektiğini söyler,ama gel gör ki o dönem ki şartlara göre o kadar astronomik bir rakam söylemiştir ki,hastane bunu karşılayamaz ve heykeltraş yapımı yarıda bırakır.Düşünen adam çenesini yaslayacağı kolu olmadan öylece ortada kalakalır.Ama şans başhekimin yüzüne yine güler,çünkü altı ay sonra depresyon için hastaneye gelen bir yüzbaşı bu görevi tamamlayacağını söyler ve gerçekten de işi başarıyla tamamlamayı başarır.

    FOTOĞRAFLAR



24 Mayıs 2016 Salı

Ölüme Terk Edilen Köpekler (Hayırsız Ada)


İstanbulun adaları içinde, Adalar kümesine en uzak olan ada Sivri Adadır. Hayırsız Ada olarak da bilinen Sivri Ada, Bizans döneminde diğer İstanbul adaları gibi sürgün adası olarak kullanıldığı gibi, inzivaya çekilen Bizans din adamları kalmıştır. İstanbul'un fethinden beri köpekler de şehrin bir parçası haline gelmişti. Bizans döneminde daha çok kedilerin hakim olduğu kentte, Türklerle birlikte köpekler dokunulmazlık kazanmıştı. Sokaklarda, caddelerde serbestçe dolaşan köpekler, yabancıları çok şaşırtıyordu. İstanbul'un fethinden beri köpekler de şehrin bir parçası haline gelmişti. Bizans döneminde daha çok kedilerin hakim olduğu kentte, Türklerle birlikte köpekler dokunulmazlık kazanmıştı. Sokaklarda, caddelerde serbestçe dolaşan köpekler, yabancıları çok şaşırtıyordu.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Neden AND içiyoruz?

'And nedir?', 'AND'ı neden içiyoruz' diye tarihimize baktığımızda,anlaşmadaki katılımcıların kanının damlatıldığı kımızdır and. İskit'lerde And ritüeli, kan ve kımız karışımı içki ile yapılan andlaşma kardeşliğidir. Kül oba kurganı Mö. 5.yy Kırım ve 12-13. yüzyıl Selçuklu seramik cami içi maketi. Minber üzerinde bir hoca ve ellerinde Ant Kadehi tutan uzun saçlı Türk beyleridir.


FOTOĞRAFLAR




22 Mayıs 2016 Pazar

Sokullu Mehmet Paşa'nın söylediği sözü